Reşat Nuri Güntekin was a Turkish novelist, storywriter, and playwright known for his detailed, precise, and realistic narrative style. His works often explore the destinies of young teachers and delve into societal issues within Anatolia. Güntekin possessed a keen insight into the complexities of human lives, examining the intricate interplay between individual aspirations and societal expectations. His writing offers readers a perceptive glimpse into Turkish society and the enduring aspects of human nature.
Calikusu ilk kez 1922 yilinda Vakit gazetesinde tefrika edilmis ve ayni yil kitap olarak basilmistir. Besinci baskisindan sonra eser, 1939 yilinda bizzat Resat Nuri Guntekin tarafindan sonra tekrar yayimlanmistir. Bu kitap soz konusu baskisindan yararlanilarak aslina uygun olarak yayina hazirlanmistir
Dorduncu siniftayim. Yasim on iki kadar olmaliydi. Fransizca muallimimiz Sor Aleksi bir gun bize yazi vazifesi vermisti. "Hayattaki ilk hatiralarinizi yazmaya calisin. Bakalim neler bulacaksiniz? Sizin icin guzel bir hayat temrini olur" demisti. Hic unutmam; yaramazligimdan, gevezeligimden bikan sorler o sinifta beni arkadaslarimdan ayirmislar, bir kosede tek kisilik bir kucuk siraya oturtmuslardi.
Reşat Nuri Güntekin'in 1922 yılında ilk kez Vakit gazetesinde tefrika edilen en tanınmış eseridir. Fransız Lisesi mezunu gencecik, delişmen bir kız olan Feride'nin serüveni yaşadığı derin bir hayal kırıklığı sonrasında nişanlısını, ailesini İstanbul'da bırakarak Anadolu'nun küçük bir köyüne öğretmen olmasıyla başlar. Daha sonra bu köyü diğer kasabalar, şehirler izler. Önceleri her gittiği yerde Kurtuluş Savaşı'nın etkileri görülür, güç koşulların, sefaletin izlerine rastlanır. Sonraları farklı kültürden gelen genç, yalnız ve bağımsız bir kızın toplumsal yaşamdaki zorlukları, çatışan değer yargıları, karşısına dikilen çıkar ilişkileri, Feride'nin iç dünyasındaki fırtınalar ve derin yalnızlıkla iç içe geçerek okurun karşısına çıkar. Çalıkuşu, gerçekçi yönelimin ilk dönemlerinden olan bir başyapıttır.
Kan Davası adlı eserinde Reşat Nuri Güntekin, öç alma duygularından kaynaklanarak işlenen cinayetleri ele alır. Toplumun gerçeklerini yüreklilikle sergileyebilen, akıcı, sürükleyici bir eser. İyileşmeyen bir yaranın ilginç ve ürpertici bir serüveni.
Autor v románe majstrovsky zachytil osud mladej a krásnej učiteľky Feride, ktorá odvrhla pokryteckú lásku a malomeštiacky spôsob života a odišla z pohodlia a bezpečia v istanbulskej dobrej rodine hľadať šťastie a zmysel života. A tu sa začínajú Feride ťažkosti. Stretáva sa s intrigami a pretvárkou, ktoré jej boli vždy cudzie. Feride - Sýkorka, bezstarostné štebotavé dievča, vypadne z rodinného hniezda. Rozčaruje ju ľahkovážnosť snúbenca Kjamrana a hrdá uteká od neho. Stane sa učiteľkou, aby rozdávala lásku a vedomosti medzi prostými deťmi v zabudnutých dedinkách a mestečkách. Dej románu sa rozvíja vo forme denníka hlavnej hrdinky. Súbežne s ústredným dejom rozvíja autor niekoľko príbehov, ktoré čitateľovi priblížia život vtedajšej tureckej mládeže v meste a na vidieku.