Seher
- 140 pages
- 5 hours of reading
Seherdeki hikayeler, derin bir sevgi ve ince mizah ile harmanlanmış, insanı ve yaşamı yücelten metinlerdir. Yazar, tutsaklık günlerinde vakit geçirmek için yazan biri değil; daha önce ortaya çıkmamış, edebiyat dünyasına yeni bir soluk getiren bir sanatçıdır. Demirtaş’ın hikayelerini okurken, onun sadece yazar olmasını diledim, ancak bu sorumluluk duygusunun ağır bastığını düşündüm. Edebiyat, bir yazar kazanacakken, Türkiye Demirtaş gibi bir siyasetçiden, geleceğin önemli bir liderinden yoksun kalacaktı. Siyaset ve sanat birbirinden farklıdır; siyaset, doğru zamanda doğru olanı söylemek üzerine kuruluyken, sanatçı en gizli duygularını paylaşmaya çalışır. Demirtaş’ın öyküleri, acılara duyarlı bir yüreğin sesi olarak, insanın derinliklerine dokunuyor. Kitap, özenli ve akıcı Türkçe ile yazılmış olup, hem estetik hem de toplumsal açıdan takdire şayandır. Sanat, vicdanın dilidir ve Demirtaş bu dili ustaca konuşmaktadır. Bu eser, sanatın büyülü yaratıcılığında gizli olan ortak payda ile herkesi birleştirebilir.


