Explore the latest books of this year!
Bookbot

Sinan Yağmur

    Sinan Yağmur is a contemporary writer whose work delves into profound philosophical and theological questions. His writing style is characterized by a deep engagement with Islamic thought and philosophy, offering readers a unique perspective on faith and existence. Yağmur's contributions enrich Turkish literature by exploring complex ideas with clarity and insight, making them accessible to a wide audience.

    Ask'a Yolculuk
    Askin Gözyaslari 4
    Aşkın Gözyaşları
    Askin Meali, Yusuf ile Züleyha
    Aşkın Gözyaşları II. Hz. Mevlana
    Askin 7 Hali - Bisnev!
    • Askin 7 Hali - Bisnev!

      • 336 pages
      • 12 hours of reading

      Cocukken bircok ask masali okudum. Buyudum, aski yasadim. Simdi ben bir ask masali oldum.” – Hz. MevlanaASKIN 7 HALI: Beserî ask, masalsi ask, Platonik ask, divane ask, dosta ask, Peygamber aski, ilahi ask…Tasavvuf tarihinin en can alici olaylari hakkinda yazdigi romanlarla milyonlara ulasan Sinan Yagmur, ilk defa bugunde gecen bir hikyeyle okurun karsisina cikiyor.Kendisini intihara surukleyen bir ihanetin pencesinde kivranan bir kadin: AylinHayatinda ilk defa vicdan azabi kavramiyla tanisacak bir zevk duskunu: CengizHayatini temellerinden sarsan bir iftiranin kurbani: HaceSinan Yagmur, bu uc kahramanin Konya’da kesisecek hayatlarini askin 7 farkli hali uzerinde katman katman oruyor.Sahabe’den Safvan bin Muattal ile Hz. Ayse, Mevlana ve Sems, Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Sirin umitlerini kaybetmis uc karakterin imdatlarina yetisip onlari ask terapisine aliyor.Askin 7 Hali – Bisnev, olgun bir kalemin diliyle, ic huzuru arayanlara ve yarali yureklere derman ve basucu kitabi olacak, yillar boyu unutulmayacak bir roman.

      Askin 7 Hali - Bisnev!
    • Aşkın Gözyaşları II. Hz. Mevlana

      • 272 pages
      • 10 hours of reading
      3.9(22)Add rating

      Sems'in o son mektubu sonrasi ne vakittir baygin hilde yattigini bilmeyen Mevlini, yatagin icinde dogrulur.Kurumus bir dal gibi duser yana kollari. Avucundaki mendile bakar, Sems'in kan izleri hili tazedir zumrut yesili mendilin ucunda."Yusuf gibi kuyuya mi attilar seni, gunesi gokten koparip hancerleyenler kim? Bu nasil sir, adim atanin goge yukseliyor feryadi. Bu nasil bir gomlek, kim giyse gozlerine kan iniyor." Kendine gelen Mevlini bir nara "Allah'im, acilarimi ortme!""Bu aski, bu dostlugu bize cok gorduler Sems'im. Ah, neylersin ah! Ey yarali gonlum, gecelere bu dilimi lal et. Silinsin ask kunyesinde ismim, ister cemal yaz, ister celal et. olum bize tez gelir sems'im, ha hancer ile gelsin ha can dediklerimiz cellat olsun."(Tanitim Bulteninden)Sayfa 264Baski 2016 Kapi Yayinlari

      Aşkın Gözyaşları II. Hz. Mevlana
    • Askin Gözyaslari 4

      Hamus

      • 288 pages
      • 11 hours of reading

      Tebrizli Şems'in dilinden Hallac'ı okumak...Aşk; bir elif miktarı sevilmek için gelen her çileye kimi zaman darağacında kimi vakit kör bıçaklar arasında bir vav gibi hamuş olabilmektir.Hamuş yani susmak. Susmak halvetti Hira'da, susmak En'el Hak'tı Hallac-ı Mansur'da, Hamuş olmaktı yârin alfabesiz halinde Mevlana'ca.Ve susmak visal orucuydu maşukta, iftarını şehadet şerbeti ile açan Şems misali.Suskunuz. Kin ve garazdan uzaktayız. Biraz dargın biraz da boz bulanığız o kadar. Aldatıldık biz de aşk yolunda. Yâre kırıldık ama yolu terk etmedik Şems. Sen yüreği yaralı olana gelirsin. Bize neden gelmiyorsun Şems? Hem vuslat hem hicransın dost yüreklim! Yanımızda bizimleyken yaramızda olmayan... Bizler de Mevlâna misali alıp kalemi elimize "Hamuş" yazsak düşer miydin yollara? Gelir miydin acılarımıza? Dokunur muydun yüreklerimize?Ha: Hallac, Mim: Mevlana, Şin: Şems... Hamuştu onlar. En Sevgiliye sevdalıydılar. Aşkın uzun yol arkadaşları. Tüm kötülükleri güzellikle savuşturanlar, susanlar, iyilik kardeşleri, aşka namzet secde kardeşleri, susayanlar, ölüm sözcüğünü aşkın soluğundan içenler... Aşkın "Hızır"ları...

      Askin Gözyaslari 4
    • Askin Meali II

      Ibrahim ve Hacer

      "Ben babam İbrahim'in duası, Annemin rüyasıyım." -Hz. Muhammed (s.a.v.)- "Allah isterse köle bir kadının onuru için, İbrahim ve İsmail'e Kabe'yi yaptırır." Baba oğul ileride Allah'ın evini yapacakları o seçkin toprağa, Hacer'in mezarını kazmaya başladılar. İsmail ağlaya ağlaya toprağı kazıyordu. İbrahim avuç avuç dua döküyordu çukura... İbrahim'in kederden takati kalmamıştı. Oğlu mezarın kazılmasını tamamladıktan sonra el ele kefeni defnettiler. İsmail kürekle toprak atarken İbrahim yaşlı gözlerle baktı kefenlenmiş Hacer'ine ve usulca söylendi: "Ah oğul! Sen bu mezara benim kalbimi de gömdün..." (Tanıtım Bülteninden)

      Askin Meali II
    • "Ben ne Kral'ım nede Sultan... Ben kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum." "Benimle benden önceki diğer Peygamberlerin misali, şu adamın misali gibidir. Adam mükemmel ve güzel bir ev yapmıştır, sadece köşelerinin birinde bir tuğla yeri boş kalmıştır. Halk evi hayran hayran dolaşmaya başlar ve (o eksikliği görüp): 'Bu eksik tuğla konulmayacak mı?' der. İşte ben bu tuğlayım ve ben Peygamberlerin sonuncusuyum."

      Cennetin Gülü Hz. Muhammed
    • Aşkın Meali - 1: Hz. Yusuf ile Züleyha

      Roman

      • 176 pages
      • 7 hours of reading

      Kuyu. Zindan. Dünya. Ahiret. Kur'an-ın en güzel kıssasında dört kelime, dört kapıyı açıyordu: İman. Aşk. Sadakat. Vuslat... Üç gömlek. Üç yürek. Yakup. Yusuf ve Züleyha. Üç gömleği de yırtıldı da aşkının akı ile geçti kuyudan, zindandan ve kadından. Yakup şimdi suskun. Yakup şimdi mahzun. Yakup şimdi hasret. Oğul şimdi gurbet. Çöle akşamın karanlığı iniyordu. Yakup'un yüreğine hasret harları: "Ey kalbim! Dayanmalıyız Yusuf'suzluğa." Yusuf güzeldi, insanlığın edebiydi. Yusuf güvendi, erkeklerin efendiliğiydi. Bir Yusuf yüreğidir Züleyha'ya zindan kadar kapalı. Bir baba kalbidir kuyu kadar naçar. Bir Züleyha sevdasıdır Nil kadar! Ne yöne aktığı müphem hüznü Züleyha'nın. Yakup'un iftarıdır Yusuf'a akıttığı gözyaşlarını içmek. Ah Züleyha! Adı konmamış tüm anlaşılmamazlıkların yol ayrımı hep sana yükleniyordu nedense? Seni anan diller anlamadı yüreğini "Altı üstü bir aşk işte" diyecek kadar aşk yetimiydiler. Yusuf'unu bir yüz görümlüğü görmek için kaç yürek boşalttın da derin sevdalara daldın? Her dalışta binlerce vurgun yedin. Ah Züleyha! Gitme Züleyha! Gittikçe aşk oluyorsun, dur! Tırnakların mora kına çalacak, yaran çerağ çerağ yanacak, en çok da Yusuf'unu figan edeceksin. Dur! Gitme! Ağla Züleyha! Sen ağladıkça çöllere yağmur duası bırakır melekler! Anladım. Vuslatın aslı hasretmiş. Öğrendim. Her hasret bir hicrete bedelmiş. Bildim. Herkesin hicreti kendi içineymiş. Şimdi ben hicretimi yaşarken bedelini de ödüyorum. Sana da bana da susmak düştü. Susalım. "Rabbim göz verdin; gözyaşı da ver ki Yusuf'u bulmadan yitirmiş Züleyha için ağlayalım."

      Aşkın Meali - 1: Hz. Yusuf ile Züleyha